Bir kaç küçük adımdan sonra biraz daha büyük adımlarla tepeden süzülmek için hafif eğilip kendini havaya bırakınca bir bakmışsın tepe hafiften ayaklarının altından yükseliyor. Sonra daha da yükseliyor ve sen kulaklarının etrafında süzülen rüzgarı hissediyorsun.Benim ilk böyle olmuştu. İlk 3 saniyeyi hatırlamıyorum. Adrenalin ya da epinefrin ne derseniz kanımda dolaşınca farketmedim bile uçmaya başladığımı. sonra oturduğunuz harnes denilen kuşamda yerinizi alıp sağa sola dönüşe başlıyorsun. Ben ilk olarak 2016 yılında başladım bu spora. Eğer sen de başlamadıysan ve yapmak istersen Aydın' da Koçarlı' da pilotlarla Tandem uçup tadına varabilirsin. Ulaşmak için "aydinyamacparasutu" instagram hesabına yazabilirsin. Şimdi geçelim benim nasıl başladığıma.

Çok güzel geçen zamanları tanımlamadan önce belirtmeliyim ki kursa katılım sayısı belli olduktan sonra hazırlanması gereken evraklar olacaktır ve bunların tedarik sürecinde çok evhamlanıp tam teşekküllü hastanede rapor almak için çok zaman harcamıştım. Artık ASM den bile alınıyor. Ne uğraştırdılar bizi.

     Çok yorucu geçen günler olsa da her anını dolu dolu ve eğlenceli geçirdik dersem çok abartmış olmam. İlk gün toplanma sırasında tanışmanın ardından Burdur yolu üzerindeki Eğitim Merkezine geçiş yaptık ve koğuşta yerimizi aldık. Odalarda klima da mevcuttu. Eğer ki çok soğuk döneme denk gelmezseniz Kasımda bile Antalya da tshirt ile de dolaşabilirsiniz ki biz öyle yaptık. Yanınızda mutlaka terlik, şampuan vb malzemelerinizi götürün. 24 saat sıcak su olan duş olması yetmiyor elbette ki 🙂

    İlk bi kaç gün teorik eğitimleri koğuşların olduğu bölümdeki salonda aldık. Prefabrik yapılar içinde bir kaç günlük dersin ardından yedek paraşüt ile inmek zorunda kaldığımızda işimize yarayacağı için "5 nokta taklası " eğitimine geçildi ve bu eğitim de tamamlandıktan sonra da sınav olundu. Emercensi (türkçeleşmiş acil durum 🙂 sınavından mutlaka 100 alınmalı aksi halde paraşüt eğitimine geçemiyorsunuz 🙂 . Sınavlar ertesi gün açıklanınca hemen yanımızdaki geniş alanda yer eğitimlerine geçildi. Paraşütü ilk tanıdığımız yer aslında burasıydı çünkü tıpkı motor ya da araba sürmek gibi paraşüte aşina olmaya başlamalısınız. Yorucu başlasa da bi mangal partisi bu yorgunluğu alır dedik ve ekip olarak Mangal partisi düzenledik. Zaten yemek firmasının getirdiği 3 öğün var lakin bu mangal hele ki çok iyi yapan bir Mehmet abiniz varsa daha da enfes oluyor.  (o değil de ne gömdük be :).

2 günlük yer eğitiminden sonra Bademağacı mevkiindeki küçük eğimli alçak tepe bölgesine geçiş yaptık. Güzel sakin bir köy. Hazırlıkların tamamlanmasının ardından hafif eğimli yamaç sırtında havalanma sırasında ne yapılması gerekiyorsa bu şekilde koşu çalışması yaptık. Aslında burada asıl hedeflenen hafif ayaklarınız yerden kesilse de yüksek tepelerden kalkış sırasındaki en doğru şeyi yani hızlı ve güçlü koşuyu vücudunuza oturtmaktır. İlk gün sabahına yeterince rüzgar olmadığı için zorlandık diyebilirim fakat ertesi gün yeterince rüzgar olunca çok daha rahat kontrol edebildik. Daha önceki kurslarda havanın kötü ya da yağmurlu olması durumunda bademağacı köyüne gidilip beklendiği olmuş fakat biz bunu yaşamadan az ilerideki 80-90 metre yükseliğindeki Yüksek Tepeye geçiş yaptık. İlk gün Antalyada ki havacılık kulüpleri de bizimle birlikte uçuş yapmak için oradaydılar. Ortalama 2 sorti gerçekleştirip Karain’ e geri döndük. 2. gün de Akdeniz Üni. öğrencilerinin eşliğinde sortilerimizi gerçekleştirdikten sonra Yüksek tepeden de 5 atlayışı tamamlayıp kursumuzu tamamladık ve 20 km yer hızındaki rüzgarda 350 m yüksekliğindeki tepede uçma iznine sahip sertifikaya hak kazandık.

    Her şeyden önemlisi başlangıç eğitimine gelen ekip arasındaki güzel diyaloglar ve eğlenceli zamanlar bu yoğun günlere güzel değerler yükledi. Disiplin ve eğlencenin bir arada olduğu bu dünyayı unutamayacağınızı bu yüzden o anı yaşarken tadınız çıkarmanızı öneririm. Ben sonuna kadar çıkardım.

   

http://www.kizilsakalindunyasi.com/2019/12/24/yamac-parasutu-baslangic-kursum/